Bilir misiniz ki bir marşmiyav, aman marşmelov, deneyi vardır. Buna göre, çocuklara öncesinde bir marşmelov verilir ve marşmelovu veren kişi çocuğa, ''şimdi odadan ayrılacağını geri dönene kadar eğer tabağındaki marşmelovu yemez ise ona ikinci bir tane marşmelov daha vereceğini'' söyler. Deney sahibi odadan ayrılır ve bir süre dönmez. Bu süre zarfında tabağındaki marşmelov ile tek başına kalan çocuğun davranışları incelenir. Deneye katılan bazı çocuklar ikinci marşmolov vaadini reddedip önlerindeki tek marşmelovu yerler. Bazıları bir marşmelovdan daha iyi olan şey iki marşmelovdur fikriyle beklerler. Burada temel amaç iradeyi ölçmekmiş. Yan amaçlar olarak ise hazzı erteleme becerisi, kendini kontrol edebilme, duyguları kontrol edebilme vs gibi durumları ölçüyormuş. Oysa bence sadece kıtlık bilinciyle ilgili bu deney ya! Vallahi bakın... ben bu deneydeki ikinci grup yani bekleyen, sabırlı çocuk olduğumu sanarak yıllarca büyüdüm bu yaşa geldim. Oysaaaa, cık cık cık. Ben, önündeki marşmelovu kaybetmekten inanılmaz, bakın söylesem inanamazsınız o kadar inanılmaz, korkan bir insan olduğum için bu alışverişi kendime ön ödül olarak yaptım. Aahhahahah, böyle de olmadı. Tamam! Biraz da ciddileşelim. Yaniii... normalde bir şeyi başarınca kendimizi ödüllendiririz ve sonrasında bak bunu bunu yaparsan sana şunu alacağım kendim deriz ya, hah işte, ben tersini yaptım. Neyse işte biraz yaşama heyecanım gelsin (evet kipat, aman kitapla, diye) diyeeee şey ettim, alışveriş yaptım.
O zaman toplu bir gülümseme:
Marşmelov deneyinden öğreneceğimiz çok şey var. Ama onu kenara bırakıp kitaplara geçelim. Hangi kitabı neden aldığımı yakın merceğe alıp açıklayacağım ama bir ön açıklama yapar isem... Şurada Sihirli Kız Emekli Oluyor isimli bir kitap var ya, hah işte o kitap ınstagramda karşıma çıktı. Daha evvel de uzaktan görmüşlüğüm vardı kendisini. Ancak almam herhal, kader bizi buluşturursa bir rafta belki derdim. Sonra ne oldu, işte sonra o gün bu kitabı çok istedim ve aman dedim. Zaten birkaç gün öncesinden de yeni kitap isteğiyle dürtülmüştüm. Son olaylardan sonra kendim için keyfi olarak aldığım ilk şey de bu kitaplardı.
Kitapları, yine, Kitap Sepeti'nden aldım. Bazı kitaplarda güzel indirim de vardı, aldıklarım içinde de vardı, ama ben sanki çok zengin biriymişim gibi buna dikkat etmeden paşa keyfime göre çat çat aldım. Yazıda reklam bulunmuyor (zaten üç kişinin okuduğu yazıya neden reklam alayım aaaaa ama işte yine de söylemek gerekiyor imiş aman neyse). Teslimat hızlı oldu, hatta bir tık şaşırdım.
Peki neyi neden aldım?
Bu iki kitabı alma nedenim tamamen isimleri. Çıtır çerez kitaplar olduğu ilk bakışta belli. Ama çok tatlış değiller miiii? Bir de benim meslektaşlar bakalım nasıl bir cemiyet kurmuşlar da beni çağırmamışlar aaaaa alındım :(
Sevme Sanatı kendimi bildim bileli okumak istediğim bir kitap. Şaka şaka o kadar olur mu yok artık. İşte üniversiteye başladığımdan beri (biteli bile yıllar olmuş peh) okumak istediğim bir kitap. Erich amcama değişik bir sempatim de var nedense (tamamen temelsiz). Okuyayım da temel atayım, sempatime (daha evvel bir buçuk kitabını okudum, o kadar da temelsiz değil biline).
Sanat 101 de o kadar olmasa da bir süredir aklımdaydı. Sonra instagramda iki farklı hesapta karşıma çıktı meraklandım almışım. Aldığımın farkında değildim dermişim... yok yok. Ama ben sepet oluşturuyordum, sonra bir baktım sepetimde bu kitap. Dedim otur otur rahatını bozma. Onu da almış bulundum.
Ölmek İstiyorum Ama Tteokbokki de Yemek İstiyorum tamamen popüler kültürün karşıma çıkardığı ve aslında çok da merak etmediğim ama sitede yüzde elli indirimli görünce sonra ben bunu almam şimdi alayım dediğim bir kitap. Hem zaten Uzak Doğulu yazarlardan okumak istiyordum (kütüphanedekileri yemişim).
Japon Çocuk Öyküleri'ni niye aldığımı açıklamayayım artık. Bloğumu okuyan biri kitaba bakınca anlar aahhahahah.
Bu kitabı spritüel işleri bilinçli olarak araştırmaya başladığım ilk zamanlardan beri merak ediyorum. Pdf'ini bulmuştum ama eski Türkçe miydi artık neydi içimi baymıştı, öylece kalmış. Sonra yine geçen gün instagramda bir hesapta bu kitabı görünce dedim bu bir işaretttt vuhuuuuuuu ahahhahah. Ay neyse merak ediyordum zaten, ben siparişimi verirken son dakikaya kadar da hep bir ben bunları alıyorum ama bir şeyi unuttum hissi vardı. Bu kitap o zaman sepetimde yoktu. Tam, ödeye basıyordum valla. Neyse sonra dur dur bu kitap vardıııı, dedim ve o kadar adımı başa almayı göze alıp çıktım sayfadan bu kitabı da sepetime aldım. Yaaaa kıymetimi bil sevgili kitap da, senden etkileneyim lütfens.
Vooohh. Vallahi yazarken kendimden yoruldum. Sen iyisin inşallah.
Bu arada alışverişim amacına ulaşmış gibi görünüyor. Kendimi daha iyi hissediyorum. İşte ilk marşmelovu yiyen çocuklar hep böyledir...
Ariversiiiii.