Ben, paylaştığım müzikler, anneannem ve türküler.

 

En sevdiğim şeylerden biri de birileriyle dinlediğim müzikleri paylaşmaktır. Bazı müzikleri o dinlediğim anda çok severim. Sanki içimden geçen her şey, o müzikmiş gibi hissederim. Bu hissimde yalnız olmadığımı biliyorum. Ama şu konuda yalnız veya az sayıda kişiyle ortak noktada olabilirim belki, o da şu... Ben tam da bu nedenle, her zaman olmasa da en azından çoğu zaman, bana o an çok yakın olan o müziği herkesle paylaşmak isterim. İçimdeki bir şeyler titrediği için sanırım. Bazen usulca, bazen hızlıca; ama titrediği için. Paylaşmak isterim. Bu nedenle de instagramda paylaşmayı en sevdiğim şey dinlediğim müziklerdir!

Burada da sana hediyeler bıraktığım olurdu tabii. Ama bazen yazı bile paylaşmak istemiyorum. Belki de yazının anlatamadığını müzik anlatıyor diye müzikleri paylaşmak beni bu kadar heyecanlandırıyordur. Aslında kelimeler de sesin katılaşmış, şekle girmiş halinden başka bir şey değildir. Ancak ses... o daha özgür. O daha yaygın, her yerde. Bu nedenle geniş bir his tanımlaması yapabilir. Kelimelerse sınırlar. Sınırlamak da gereklidir tabi. Bazen hele çok gereklidir. Çünkü sınırladığında, o geniş açıklığı keşfedersin. Kelimeleri kullanarak o yayvan hisse ulaşırsın. Ne tuhaf... ikisi iç içe. Birbirinden ayrı değil. 

Müzik, kelimelerin erimiş hali olabilir. Belki de bu nedenle dinlediklerimizden yeni düşünce ve hisler oluştururuz. Tıpkı bir heykeltıraşın mermere şekil vermesi gibi. Belki de bu nedenle, o anki düşüncelerimizi korumak için, üzgünken daha üzgün hissettiren parçalara yönelir bazısı. Müzik düşüncelerimizin şeklini değiştirmesin de, acımızı derinlemesine içimize basalım diye. Ama bu, patates baskı değildir. Veya parmak boyası. İçimize bastırdığımız düşünceleri daha doğru seçmeye dikkat etmeliyiz. 

Ya da türkü dinleriz. Türküler bana anneannemi hatırlatır. İlkokula giderken en çok dinlediğim parçalardan biri de ''kesik çayır biçilir mi? sular soğuk içilir mi? bana yardan geçti derler, seven yardan geçilir mi?'' idi. Anneannem otururken, uzanırken, tv'deki program reklama girdiğinde veya ilgisini kaybettiğinde, yemek yaparken, iş yaparken, otları yolarken, çiçeklerine bakarken ve daha başka işlerinde hep bir şeyler mırıldanırdı. Ama benim hafızamda en çok bu türkü kaldı. Çünkü çok sevmiştim. Anneannemde seviyor olmalı, çünkü bu türküyü daha sık söylerdi.

Yazı yazarken ve mutlu hissetmek istediğimde anneannemi gözlemlediğim çocukluğuma sığınıyorum. Bana güvenli bir yeri anımsatıyor. 




2 yorum:

  1. anneanne çocukluk evet anlıyorum haklısın o anlarımız unutulmaz tabisi. şarkı listeleri yap yine ya da bazı yazıların sonuna üç beş şarkı ismi ekle o günlerde en sevdiklerini :)

    YanıtlaSil

Popüler Yayınlar