.jpg) |
Yazar: Han Kang, Çevirmen: S. Göksel Türközü, Yayınevi: April Yayıncılık |
''Yağmur yağacak gibi.
Kendi kendine mırıldanıyorsun.
Gerçekten yağmur yağarsa ne yaparız...'' (Sayfa: 7)
Kitap, 18 Mayıs 1980'de Güney Kore'de gerçekleşen Gwangju Demokrasi Hareketi ismiyle bilinen, darbe hükümetine karşı halkın gerçekleştirdiği protesto hareketlerini ve hükümetin halkı bastırmak için uyguladığı politikaları konu ediniyor. Ayaklanmada aralarında ortaokul ve lise çağındaki çok sayıda çocuk ve gencin de bulunduğu pek çok insan daha ne olduğunu bile anlamadan öldürülüyor. İlk olayların dokuz gün sürdüğü anlatılıyor ancak bu olayların etkisi yıllar boyunca devam etmiş. Ayaklanmada görüldüğü için yakalanan, gözdağı verilmesi için işkence gören ve hapis yatan mahkumların da yaşadıklarını okuyoruz.
Kitap, olayların başladığı günden itibaren yazarın bu kitabı yayınladığı 2013 tarihine kadarki süreci kapsıyor. Altı bölüm ve yazarın son sözünden oluşan kitapta, her bölümde olayları farklı bir karakterin gözlerinden farklı tarihlerdeki yansımalarıyla görüyoruz. Yazar bu öyküyü daha küçük bir kızken yüreğinin derinliklerinde hissetmiş. Belgesel roman niteliği de taşıyan bu romanını yazarken olayla ilgili bilgi alabileceği kişiler ve arşive ulaşmış. Kitabı etkileyici kılan durum da anlatılanların gerçek bir olaya dayanması.
Kitabın daha ilk sayfasında etrafımı ağır bir hava sarmış gibi hissettim. Sanki yağmur taneleriyle dolu kara bulutların sıkıntısı, kitabın daha ilk satırlarına bile sinmişti. Kitapta zaman atlamaları olduğu ve farklı bölümlerde anlatılan bazı olaylar eş zamanlı işlendiği için anlatının tamamını zihnimde oturtmam için kitabı bitirmem gerekti. Bu, üzücü bir kitap. Hem de çok üzücü bir kitap. Kitabı düşünmek bile kalbimde yumru oluşturuyor.
Bu tarihi olaydan kitabı okuyana kadar haberdar değildim. Yeryüzünde varlığımızın kaldırabileceğinden çok daha fazla acı var. Okurken bile nefesimi daraltan, gözlerimi dolduran bu olayları insanlar gerçekten yaşadı ve malesef ki hala başka şekillere bürünmüş acıları masumlar yaşamaya devam ediyor. Ne denebilir bilmiyorum. Bazı acılar, kelimelere bile sığmıyor. Böyle bir kitabı yazmak Han Kang için de zor olmuş olmalı. Öte yandan yazardan okuduğum bu üçüncü kitap, kendisine hayran olmamı sağladı.
Yazar, edebiyat dünyasına şiirleriyle girmiş. Romanlarına baktığımızda da anlatımında şair kişiliğinin yansımalarını görüyoruz. Şiirsel bir dil kullanımının yanı sıra, yazarın belirli kavram ve imgelerden yola çıkarak anlatısını oluşturduğunu düşünüyorum. Bu kitabında da kurgusunun iskeletini oluşturan bazı temel kavramlar vardı. Bence bu kavramlar aslında okura da bir çeşit gizli bir mektup özelliği taşıyor. Bu kitabında en çok ilgimi çeken kelime, vicdandı.
Yazarın anlatımını bazı okurlar kafa karıştırıcı bulabilir. Ancak bu anlatım özgün olmasının yanı sıra, aslında zor bir durumu başarmayı hedefliyor: Eş zamanlılık. Kitabın birinci ve ikinci bölümündeki olaylar eş zamanlı, aynı anda, gerçekleşiyor. İki karakter aynı anda birbirlerini düşünüyor, birbirleriyle konuşuyor. İlk bölümü okurken bu anlatımı anlamamıştım. Hatta ikinci bölümü okurken bile anlamamıştım. Kahraman bakış açısının kullanıldığı bir anlatıda neden ara ara ikinci tekil kişiyle fiiller çekimlenmişti buna anlam verememiştim. Ancak kitabı bitirip not aldığım alıntıları tekrar okuduğumda bunun nedenini anladım. Karakterler birbirleriyle konuşuyordu! Bu durum kitabın diğer bölümlerinde de yer yer tekrar ediyor.
Yazarın Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanmasına şaşırmamalı. Beni bir kitabı okurken en çok heyecanlandıran durum da budur: Yazarın anlatısını nasıl bir dil kullanımıyla ele almış olduğunu keşfetmek. Sevgili Han Kang'a sevgilerimi ve saygılarımı gönderiyorum :). Burada tabi çevirmene de büyük sorumluluk düşüyor. Yazarın üslubunu değiştirmeden çevirmek zor bir durum olsa gerek.
Kitabın ismi İngilizce baskısında Human Acts (İnsan Eylemleri) olarak çevrilmiş. Anladığım kadarıyla bizdeki baskıda orijinal baskıdan direkt çeviri yapılmış (Korece yazı karakterlerini translate'te çevirdim :). Aslında düşününce daha doğru bir durum ama İnsan Eylemleri kitabı nokta atışı karşılayan bir isim diye düşünüyorum.
Kitaplarla kalın.