![]() |
Yazar: Erich Fromm, Çevirmen: Nurdan Soysal, Yayınevi: Say Yayınları |
Kitap altı bölümden oluşuyor. İlk bölümde ruhsal bunalımın, psikanalizin amacının ne olduğu gibi konulardan bahsediyor Erich Fromm. Bunu yaparken de insanın doğasına, dünyayı algılayış biçimine yüzeysel olarak, ancak önemli noktalarını es geçmeyerek değiniyor. İkinci bölümde Freud'un psikanaliz kavramları genel olarak açıklanıyor. Üçüncü bölümde esenlik nedir, insanın ruhani gelişimine neler etki etmiştir vb. gibi konulara değiniliyor. Dördüncü bölümde bilinç\ bilinçli ve bilinçdışı\ bilinçsiz kavramları üzerinde duruluyor. Beşinci bölümde Zen Budizm'in prensiplerinden bahsediliyor. Son olarak altıncı bölümde ise, Zen ve psikanaliz ilişkisi ortaya konuyor.
Yazarın amacı Zen'i ve psikanalizi derinlemesine açıklamak değil. Kitabın asıl ifade etmek istediği durum, bu iki anlayışın birbirlerine temas ettikleri noktaları tespit etmek. Zaten kitabın önsözünde de Zen Budizm etüdünün psikanaliz öğrencileri için hayati öneme sahip olduğu ifade ediliyor. Buradan hareketle, her ne kadar iki alan birbirinden farklı yöntemlere sahip olsalar da; amaçlarının ortak olduğu, insanın ruhsal olarak özgürleşmesini hedeflediği söylenebilir.
Kitapta Zen-psikanaliz, birey-toplum, bilinç-bilinçdışı, dil-bilinç ilişkileri gibi pek çok konuda açıklamalar bulunuyor. Bu açıklamalar da oldukça akıcı bir dille ifade edilmiş. Kitabın neredeyse her sayfasına post-it yapıştırdım desem yeridir. Hatta kitabın çizmediğim yeri yok gibi bir şey. 88 sayfalık kısa bir kitap. Ancak doyurucu ve ufuk açıcıydı benim için.
(26.02.21)
ALINTILAR
''Aklın doğayı kontrol etmesi ve giderek daha fazla şey üretmek, yaşamın en önemli amaçları haline geldi. Bu süreçte insan kendini bir nesneye dönüştürdü; yaşam, mala mülke bağımlı bir hal aldı; ''sahip olmak'',''olmak'' üzerinde egemen oldu.'' (Sayfa 10)
''Esenlik, insanla ve doğayla duygusal açıdan tam olarak ilgili olmak, ayrılığı ve yabancılaşmayı yenmek, var olan her şeyle birlik duygusuna erişmek, hal böyleyken kendimi, aynı zamanda ben olduğum ayrı bir varlık, bir birey olarak görmek demektir. Esenlik tam olarak doğmuş olmak, kişinin potansiyelindeki kişi haline gelmesi demektir; mutluluk ve keder için tam kapasiteye sahip olmak veya bir başka deyişle, ortalama insanın içinde yaşadığı yarı uyku halinden uyanmak ve tam olarak uyanık olmaktır.'' (Sayfa 27)
''Bilinçdışını keşfetme süreci, derinden hissedilen ve teorik, düşünsel bilgiyi aşıp giderek genişleyen deneyimler dizisi olarak tarif edilebilir.'' (Sayfa 51)
''Aydınlanmadan önce bana göre nehirler nehir, dağlar da dağdı. Aydınlanmaya başladığımda artık nehirler nehir değil, dağlar da dağ değildi. Artık, aydınlandığımdan beri, nehirler yine nehir, dağlar yine dağ.'' (Sayfa 60)
''Üretken seviyeye erişmiş bir kişi hırslı değildir, aynı zamanda da her şeyi bilme ve her şeye kadir olma hayallerini ve görkemliliğini aşmıştır; alçakgönüllüdür ve kendini olduğu gibi görür.'' (Sayfa 67)
''...sana söyleyebileceklerim benimdir, asla senin olamaz.'' (Sayfa 69)
''...bastırılmışlık durumundaki kişi, dünyayı sahte bilinçle yaşar. Var olanı görmez, şeylerin yerine düşündüğü imajı koyar ve onları gerçek halleri yerine düşündüğü imajların ve fantezilerin ışığında görür. Tutkularını, kaygılarını yaratan düşünülmüş imajdır, çarpıtan peçedir. Sonunda bastırılmış kişi, kişileri ve nesneleri deneyimlemek yerine beyin faaliyeti ile deneyimler. Dünyayla temasta olduğuna dair yanılsama içindeyken aslında kelimelerle temastadır.'' (Sayfa 72)
''...bastırılmışlık halinde yaşayan birinin yabancılaşmış biri olduğunu söyleyebiliriz. Kendi duygu ve düşüncelerini nesnelere yansıtır ve kendini duygularının öznesi olarak deneyimlemez, kendi duygularıyla yüklü nesneler tarafından yönetilir.'' (Sayfa 72)
''Dünyayı yabancılaşmadan yaratıcı bir şekilde yaşamak için yeniden çocuk olmalıyız; fakat yeniden çocuk olurken bir yandan da çocuk değil, tam olarak gelişmiş yetişkinleriz.'' (Sayfa 74)
''Bilinçdışının bilincine varmak'', kendimdeki ve dolayısıyla yabancıdaki bastırılmışlığı ve yabancılaşmayı yenmek demektir. Uyanmak, yanılsamalardan, hayallerden ve yalanlardan sıyrılıp gerçeği olduğu gibi görmek demektir.'' (Sayfa 74)
''Dünyanın aracısız ve tam olarak kavranması, Zen'in amacıdır.'' (Sayfa 75)
''Aslında (bilinçdışı), aksine bizle en yakın ilişkide olan şeydir ve tam da bu yakınlık nedeniyle tıpkı gözün kendini görememesi gibi, kavranması zordur.'' (Sayfa 76)
''...nefesimin farkında olmam nefesimi düşünmem demek değildir.'' (Sayfa 77)
''Bilinçdışının bilincinde olmak, açık, duyarlı olmak, hiçbir şeye sahip olmadan olmaktır.'' (Sayfa 82)
Not: Bu kitap yorumu yazısı reklam değildir, kitap önerisidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder