Kitap Alışverişi #6

 

Cingıl bells cingıl belllsss molası.

Bu aslında bir defter alışverişi. En azından ''çoğunlukla'' defter alışverişi. Ancak bu alışverişe vesile olan, bir kitap. Aslında toplu bir kitap alışverişine niyet etmiştim, ki bakın cidden, hatta CİDDEN bu kitap alışverişi niyetim bile planda yoktu ama youtube'da severek takip ettiğim Melikşah Altuntaş kanalının kitap kulübüne katılmaya heves etmemle ''e bari kulübün ilk altı ay kitaplarını toplu alayım da kargo parası vermeme değsin'' demem bir oldu. (Bu noktada Melikşah Altuntaş kanalındaki kitap kulübü kitaplarının açıklandığı şu videoya ışınlanabilirsiniz isterseniz.) 

Hemen aksiyon da alıyordum ki bir baktım, arattığım altı kitabın yarısının baskısı yok. Aaaaa ama yok artıkkine... Başka kitap sitelerine de durduk yere üye olmak istemiyorum açıkçası. Neyse yine de bakındım ettim. Bu noktada da şunu belirtmeliyim ki, bu yazının hiçbir noktasında reklam yoktur. Adet yerini bulsun diye neyi nereden aldım anlatıyorum canım aaa biz bize okurlarımla ahbaplarımla hasbial de mi edemiycem... Neyse işte reklam yok, para bayılarak aldım hepsini (aklım almadıklarımda, ki tam o noktayı anlatıyordum ki bi saniye çay içim).

İşte dedim direkt başka bir kitap alışveriş sitesine üye olmadan evvelce (ki eskilerden üyeliğim kalmış mıdır bilmem) ben bir Trendyol'a neyin bakayım. Baktım da... ama bilirsin ki, orada kitaplar daha pahalıdır. Olsun, indirimli satıcı aradım. Baskısız her kitabı da almayacaktım zaten. Bu altı kitap içinden (ne o kitaplar dersen videoda anlatmış adam - reklam yok hayrına haber ediyorum) bir kitabı çok merak etmiştim. ''Zaten baskısı yok bu kitabın, e şindi bu insanlar kitap kulübü olayına bir ton daha sipariş edecek iyicene kalmıycak'' diye panik atak geçirirkene (lafın gelişi) işte kaybetme korkusuyla boğuşurkene gittim Trendyol'dan sepetime bu kitabı ekledim. Hangi kitabı mı?


Bunu. Kapağına bile aşık oldum o kadar diyim. Benim olmasaydı ağlardım ağlardım ağlardım.


Konusu nedir kine diyenler için konusu.


Evet arkadaşlar tabi ki tek bir kitap için kargo parası vermeyecek idim. Ben de fırsat bu fırsat defterlere saldırdım hurrraaa. Kaptığım sepetimde kaldı vallahi... Bu kutudan çıkan her şeyi Matt Notebook'tan aldım. Zaten ajanda olsun, defter olsun, kırtasiye ürünleri olsun... bu üretici aşırı iyi ve özenli (reklam yok). Ayrıca bir şey aldığında özenli bir şekilde paketledikleri gibi (ki olması gereken bu ama hasret kalmışız), yanına üç beş tane hediye küçük defter, ayraç vs de koyuyorlar. Müthişler müthiş. İşte müşteri böyle kazanılır.


Hadi bununla başlayalım aradan çıksın. Buuuuuu, duvar takvimi. Masa takvimleri de var sanırsam ama emin değilim gidip bakın aaa. Ama ben bilinçli olarak duvar aldım. Benim masamda bir ben yokum, takvim mi kalır ortada. O nedenle kitaplık yanına asmak için duvar takvimi aldım. Müthişli tatlılı çizimleri olan bir takvimcağız bu. Bakın göstereceğim.




Böyleli bir şeyler. Yeter artık hepsini atmim. Ama çok tatlış değil miiii?


Ben aslında alt sıradaki iki ajandayı aldım. Bakın arkadaşlar ben aslında böyle spiralli olmasını normalde kullanışlı bulmam (ki bence değil). Ama sorun, neden o zaman böylelisini aldım? Öncelikle tatlı diye. Şaka şaka. Benim aslında ajanda alışkanlığım hala tam oturmuş değil. 2025'e girerken bir ajanda almıştım. O da yatay ajandaydı (bunlar da öyle) ve sevmiştim. Bu yıl ajandayı hem ajanda hem günlük gibi kullanmak istiyorum. Yanımda çok da dolandırmayacağım. Yoksa çantanıza atmalık bir şey almak istiyorsanız bence yanı spriralli olması hoş değil. Ama benim gibi kullanacaksanız amaaannn diyebilirsiniz. İçini kullanışlı buldum (şimdilik) ama nasıl bulacağımı aslında zaman gösterecek. Morluyu kendime, pembeliyi kardeşime aldım. Aslında hangi ajandayı alacağıma on saat karar veremedim. En sonunda kendime bu defter formundakini almaya karar verince kardeşime de aldım (yorumlarında biri tüm ofis aldık mutluyuz yazmıştı ona kandım). Ama sonra kardeşime paraya kıyıp daha başka bir ajanda almayı düşündüm. Ama bunu yapmam için tüm siparişi iptal etmem gerekiyordu ve boşverdim. Kardeşim beğenmezse kuzenime hediye etcem, kardeşime başka alacağım mecbur. Neyse. Ajandaların öyküsü bu. ''Eh o zaman yukarıdaki sıra sıra defterler ve ayraçlar neyyy'' diyeceksin, demediysen de bi dur açıklayayım... Onlar da işte hediye olarak gelmiş! İŞTE BUNDAN BAHSEDİYORDUM. Ay tahtalara falan vuralım nazar etmeyelim lütfen. Bir sürü hediye göndermişler paketin içinde, aşırı mutlu oldum! ^-^ Ama tabi şunu da ekleyelim, ben koca paketlik alışveriş de yaptım şindi eh yani. :)


Şöyleli defterler de aldım. Bunlar bildiğimiz çizgili okul defteri. Bunlardan da memnunum ama ben bir tık daha büyük olmasını beklerdim veya kalın. Bilmiyorum bu aslında benim alıklığım, çünkü sonuçta ürün bilgilerinde boyutları olsun sayfası olsun yazıyor. Yine de güzel güzel.


Bunlar da çizgisiz, sert kapaklı, küçük boy defterler. Bunlar dörtlü olarak satılıyordu, aslında alma nedenim buydu. Yine boyutunu bir tık daha büyük ister ve beklerdim ama dediğim gibi zaten ürün bilgisinde ebatları yazan şeyler bunlar. Ben kafamda tam canlandıramamışım. Defterin yanında hediye olarak sticker göndermişler. <3<3<33


Bunlar da sticker. AKILLICA diye bir üreticiden Trendyol üstünden aldım (yine reklam yoooook.) Birini kendime, birini kardeşime hediye aldım. Yanında da küçük not defteri göndermişler sağ olsunlar, teşkürler. <3


Evet sanırım bu kadarmış. Hoşça kalın, esen kalın.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar