My Broken Mariko | Film Yorumu


Yönetmen: Yuki Tanada

Senarist: Waka Hirako, Kôsuke Mukai, Yuki Tanada

Yapımı: 2022, Japonya


+ Ne yapıyorsun?
- Sana mektup yazıyorum, Shii-chan.
+ Benim önümde bana mektup mu yazıyorsun?
- Yüz yüze söyleyemeyeceğim şeyleri yazıyorum.


Kaynak: Pinterest

''Mariko. Küle dönüştükten sonra bile hala aynısın. Göz kamaştırıcısın. Ulaşılması zorsun. Rüzgarla birlikte uçuyorsun. Ve... yerçekimine karşı koyamıyorsun.''


Bu bir yolculuk hikayesi. Tomoyo (Mei Nagano) en yakın arkadaşı Mariko'nun (Nao Honda) ölüm haberini ansızın alır. Bu haberle birlikte sarsılan genç kadın, hayatının tamamına yakınını birlikte geçirdiği Mariko'ya bir vedayı borç bilir. Mariko çocukluğundan itibaren istismar, şiddet ve depresyonla yaşamış biridir. Hayattaki tek varlığı Tomoyo olmuştur. Tomoyo elinden geldiğince çocukluk arkadaşını korumuş, yanında olmaya çalışmıştır. Her şeylerini birbirlerine anlatan bu iki kız, şimdi ayrıdır. Tomoyo, arkadaşı ona bir veda bile etmeden onu terk ettiği için kırgındır. Yine de dostunu yıllarca eziyet gördüğü insanların arasında bırakmaz. Arkadaşının küllerini kaçırarak yollara düşer. Hayatı boyunca esir hissetmiş dostunu özgür bırakmak artık tek amacıdır.

Yazımın başında yer verdiğim repliğe bir sinema hesabında rastlamıştım. İki ortaokul öğrencisi kız çocuğu vardı paylaşılan fotoğrafta. Birinin elinde kağıt kalem, diğeri başında onu izliyor. Mariko, kendini hiçbir zaman Tomoyo'ya bile tam olarak açamadı. O kadar kilitlemişti ki kendini kendi içine, bu kilitler onun varlığıyla adeta bütünleşmişti. Tomoyo bazen bu arkadaşlıktan kendisi de zarar görse bile, yıllar boyunca dostunu hiç yalnız bırakmadı. Hatta Mariko kendi kırgınlıklarını başka yerlerde tekrar tekrar yaşamak için gittiğinde bile, Tomoyo onun için hep oradaydı. İstediği zaman demir atabileceği bir liman gibi. Bir ev, bir aile gibi. Tomoyo, Mariko'nun tek ailesiydi. Mariko da Tomoyo için öyle olmuştu.

Film boyunca Tomoyo'nun, arkadaşının küllerini savurmak için bilmediği bir kasabaya doğru çıktığı yolculukta başına gelenleri izliyoruz. Bu kasabayı Tomoyo değil, Mariko seçiyor. Mariko'nun görmek istediği bu yerde, Tomoyo onunla son kez vedalaşmak istiyor. Ancak bu veda, Mariko'nun ölüm haberini aldığı anda zaten başlamış durumda. Tomoyo, bu güzel, kırgın ve yalnız dostuyla olan anılarına sarılıyor sarılıyor. Onu bırakmak istemiyor. Onu bırakamıyor.


''Yaşlandığımda hala seninle olmak istiyorum. Ve tabii ki bir kediyle.''


Filmin bu kadar kırıcı olacağını tahmin edemezdim. Çok güzel bir film. Hikayesini abartıya kaçmadan, etkili noktalara dokunarak gerçekçi bir dille anlatmış. Yas teması zaten zor bir tema. Ancak bir de böyle, karakterle bağ kurabildiğinde daha da kırıcı bir hal alıyor. Üstüne, Mariko'nun yaşadıkları istismar ve şiddet gibi çok ağır şeyler. 

Aynı zamanda filmin akışı, kullanılan renk paleti, karakterler gibi unsurlar filme şiirsel bir hava katmış. Tıpkı Tomoyo'nun yazdığı üzücü haiku (kısa Japon şiiri) gibi hüzünlü ama nahif bir filmdi. Film aynı zamanda bir mangadan uyarlanmış. İlgililer mangasına da bakabilirler.


My Broken Mariko (2022) fragman için tıklayabilirsiniz.


Not: Bu film yorumu yazısı reklam değildir, film önerisidir.



2 yorum:

  1. Filmi hiç duymamıştım. Bağlarla ilgili her konuyu seviyorum, bu filmi de merak ettim. Çok güzel anlatmışsın.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim :) İçerik olarak çok ağır bir film olsa da, Japon filmi diye mi bilmem insanı yormuyor. Ana karakter arkadaş kaybını çok gerçekçi oynamış. İnsanın empati bile yapmak istemeyeceği bir durum ama karakterin hissettiği hüzün ve boşluk hissi çok gerçekçi yansımış. Öte yandan ölen kızın yaşadıkları çok ağırdı. Bence izlenmeye değer bir film, ben sevdim ve içerik ilgini çektiyse öneririm.

      Sil

Popüler Yayınlar